CEHENNEM ATEŞİ VE AZABI
Ey kardeşim! Şunu iyice bilmelisin ki yüce Allah hepimizi cehennem ateşinden korusun. Çünkü cehennem ateşi, Allah’ın kâfirlerle münafıklar ve bazı isyancı kimseler için hazırladığı azap ve cezalandırma yurdudur. Her şeyden münezzeh olan yüce Allah Kur’an’ı Kerim’in birçok ayetlerinde bizleri bu tehlikeden uzak durmamız için uyarmıştır. Nitekim yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” (Tahrim, 66/6)
Bir başka ayette de Allah şöyle buyuruyor: “Yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o kâfirler için hazırlanmıştır.” (Bakara, 2/24)
Önceki sayfalarda geçmişti. Kıyamet gününde cehennem mahşer yerine yetmiş bin halat ile her halatı çeken görevli yetmişer bin melek tarafından çekilip getirilecektir. Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
“Cehennem açık bir şekilde gösterildiği zaman.” (Naziat, 79/36)
Yine Allah Teala buyurmaktadır: “Cehennem ateşi uzak bir mesafeden kendilerini görünce, onun öfkelenişini (müthiş kaynamasını) ve uğultusunu işitirler. Elleri boyunlarına bağlı olarak onun (cehennemin) dar bir yerine atıldıkları zaman, oracıkta yok oluvermeyi isterler. Onlara şöyle denir: Bugün yalnız bir defa yok olmayı istemeyin; aksine birçok defalar yok olmayı isteyin.” (Furkan, 25/12–14)
Ey kardeşim! Unutma ki, cehennem ateşi yedi tabakadan ibarettir. Her bir tabaka azabının şiddeti bakımından diğerinden oldukça farklıdır. Hiçbir ötekisine uymaz. Her bir tabakanın da amellerine ve inkârlarına göre adamları vardır. Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
“Muhakkak cehennem, onların hepsine vadolunan yerdir. Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır.” (Hicr, 15/43–44)
Şimdi bu tabakaların veya kapıların isimlerini sayalım. Şöyle ki: Cehennem, Leza, Hutame, Saiyr, Sakar, Cahiym, Haviye. Allah bizleri bunlardan korusun. Kaldı ki Kur’an’ı Kerim bize bu tabakala girecek olanların hangi amelleri yüzünden gireceklerini de açıklamıştır. Ben burada insanı bu tabakalara yuvarlayacak olan amellerden söz edeceğim ki, kişi kendini bu sayede buralara girmekten uzak tutabilsin. Şimdi başta cehennemi ele alalım. Kur’an’ı Kerim bize, cehennemin kâfirler için hazırlanan bir yer olduğunu açıklamaktadır. Nitekim yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Biz cehennemi kâfirlere bir konak olarak hazırladık.” (Kehf, 18/102)
“O küfredenler bölük halinde cehenneme sürülür.” (Zümer, 39/71)
İkinci olarak yine Kur’an’ın zikrettiği Leza tabakasıdır. Buraya girecek olanlar, Allah’ın kendilerine verdiği ve umutvar oldukları şeylerde şükretmeyenler, başlarına gelene felaket ve musibetlere sabretmeyenler gireceklerdir. Bu kimseler kendilerine farz kılınan mala ait hakkı da engelleyen ve haktan yüz çeviren kimselerdir. İşte bunlar için Leza tabakası hazırlanmıştır. Kaldı ki Allah Teala şöyle buyuruyor:
“Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki, o cehennem alevlenen bir ateştir. Derileri kavurup soyar. Yüz çevirip geri dönen, servet toplayıp yığan kimseyi kendine çağırır. Gerçekten insan, pek hırslı ve sabırsız yaratılmıştır. Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder. Ona imkân verildiğinde ise pinti kesilir. Ancak şunlar öyle değildir: Namaz kılanlar ki onlar namazlarında devamlıdırlar, ihmal göstermezler.” (Mearic, 70/15–23)
Üçüncüsü de Hutame tabakasıdır. Kur’an, bu tabakaya girecek olanların nemmam olanlar ile gıybet ehli olanlardır. Nemmam demek, söz taşıyan, ona buna laf yetiştiren, kavgaları kızıştırıp tutuşturanlar demektir. Gıybet ise kişinin aleyhinde konuşup dedi kodu yapan demektir. Bir de mal biriktirip kasalarını dolduran ve fakat bu mallara ait olan zekât haklarını vermeyenlerdir. Nitekim Allah Teala şöyle buyuruyor:
“Arkadan çeliştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi adet edinen herkesin vay haline! O ki, mal toplamış ve onu sayıp durmuştur. O, malının kendisini ebedi kılacağını zanneder. Hayır Andolsun ki o, Hutame’ye atılacaktır. Hutame’nin ne olduğunu bilir misin? Allah’ın tutuşturulmuş, yandıkça tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkan ateşidir. Onlar bu ateşin içinde uzatılmış sütunlara bağlanmışlar ve o vaziyette o ateş üzerlerine kapatılmıştır.” (Hümeze, 104/1–9)
Dördüncüsü de Saiyr adlı tabakadır. Burası da öldükten sonra dirilmeyi ve hesaba çekilmeyi inkâr edenler içindir. Nitekim Allah Teala şöyle buyuruyor: “Onlar üstelik kıyameti yalan saydılar. Biz ise, kıyameti inkâr edenler için Saiyri (alevli bir ateş) hazırladık.” (Furkan, 25/11)
“Ve onlara alevli ateş (Saiyr) azabını hazırladık. Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O ne kötü dönüştür.” (Mülk, 67/5–6)
Beşincisi de Sakar denilen tabakadır. Kur’an’ı Kerim bize, buraya girecek olanların ne tür amel sahibi oldukları anlatmaktadır. Nitekim aşağıdaki ayetler bunları bildirmektedir. Allah Teala şöyle buyuruyor:
“Ancak defterleri sağ taraflarından verilecek olanlar başka. Onlar cennetler içindedir. Günahkârlara: Sizi Sakar denilen şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye uzaktan uzağa sorarlar. Onlar da şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik yoksulu doyurmuyorduk, Batıla dalanlarla birlikte dalıyorduk, Ceza gününü de yalan sayıyorduk. Sonunda bize ölüm geldi, çattı. Artık şu şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. Böyle iken onlara ne oluyor ki, adeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi hala öğütten yüz çeviriyorlar?” (Müddessir, 74/39–51)
Altıncısı da Cahiym denilen tabakadır. Buraya girecek olanlar ise, dünyada iken kibir ve gurura kapılıp kendilerini herkesten üstün kabul edenler olacaktır. Allah Teala buyuruyor ki:
“Allah zebanilere emreder: Tutun onu! Cahiym denen Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! Ve deyin ki: Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.” (Duhan, 44/47–50)
“Ama yalanlayıcı sapıklardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır! Ve onun sonu cahiyme (cehenneme) atılmaktır.” (Vakıa, 56/92–94)
Yedinci tabaka ise, Haviyedir. Bu, cehennemin en alt tabakasıdır. Münafıklar burada azap göreceklerdir. Allah Teala şöyle buyuruyor: “Ameli yeğni-hafif olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) haviyedir. Nedir o haviye bilir misin? Kızgın ateş!” (Karia, 101/8–11)
“Şüphesiz münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.” (Nisa, 4/145)
İşte bu anlattıklarım, cehennem tabalarıdırlar ve işte buraya girecek olanların amellerini öğrenmiş oldun. Eğer kişi bunlardan tevbe etmezse, durumuna göre mutlaka bu tabakalardan birine girecektir.
Buraların sıcaklığına ve derinliğine gelince, harareti hiç dayanılamayacak ve tarif edilemeyecek manada şiddetlidir, anlatılamaz. Derinliğinin ise haddi yoktur. Hz. Ömer’in de (ra) dediği gibi buraların kamçıları da demirdendir.
Cehennemin ısısına gelince: Ahmed İbn Hanbel ve Sünen Sahipleri Ebu Hureyre’den rivayet ediyorlar. Hâkim de bunun sahih olduğunu belirtiyor. Ebu Hureyre demiş ki, Allah Resulü (as) şöyle buyurdu:
“Sizin dünyada yakmakta olduğunuz şu ateşin ısısı, cehennem ateşinin hararetinin yetmiş derecesinden sadece bir derecesidir. Orada bulunan sahabe: “Ey Allah’ın Resulü! Yemin ederiz ki, dünyadaki bu ateşin harareti bile yeterli gelir” deyince, Allah Resulü (as) buyurdular ki: “Cehennem ateşi dünya ateşinden hararet ve ısı derecesi bakımından 99 defa daha güçlü bir derecede üstün kılınmıştır.”
İmam Malik ve Tirmizi Ebu Hureyre’den rivayet etmişledir. Ebu Hureyre diyor ki Peygamber (as) şöyle buyurdu: “Cehennem ateşi kızarana kadar, ateşi bin yıl yakıldı, daha sonra ateş beyazlanana, kor haline gelene dek bin yıl daha yakıldı, daha sonra tam kararana kadar bu ateş bin yıl daha yakıldı ve o şimdi tam bir zifiri karanlık ateş halindedir.”
Buhari, Müslime ve Tirmizi Ebu Hureyre’den rivayet ediyorlar, demiş ki Allah Resulü (as) şöyle buyurdu: “Cehennem ateşi Rabbine şikâyette bulunarak dedi ki: Rabbim! Benim ateşim için için kendi kendini yiyip tüketmektedir. Bunun üzerine Rabbi ona, biri kışın ve diğeri de yazın olmak üzere iki defa nefes alıp vermesine izin verdi. Dünyada sizi yaz mevsiminde aşırı sıcaklıktan bunaltan sıcaktan çok daha şiddetli bir sıcaktır, kışın da o dondurucu soğuktan sizin buz kesilmesine sebep olacak soğuktan da daha soğuk bir nefestir.”
Allah Teala buyuruyor ki: “De ki: Cehennem ateşi daha sıcaktır.” (Tevbe, 9/81)
Cehennemin derinliği. Müslim Ebu Hureyre’den rivayet ediyor. Demiş ki, biz Allah Resulü’nün yanında oturuyorduk. Derken bu sırada bir ses işitildi. Bunun üzerine Allah Resulü (as): “Bu ses nedir? biliyor musunuz” diye sordu. Biz de,”en iyisini Allah ve Resulü bilir” dedik. Buyurdu ki: “İşittiğiniz bu gürültü sesi, cehennemin içine atılan bir taş olup, tam yetmiş yıldan beri dibe doğru inmekteydi, işte tam şu anda ateşin içine düştü, cehennemin dibine ulaştı, siz de onun gürültü sesini duydunuz.”
Tirmizi, Uteybe b. Gazvan’dan rivayet ediyor. Peygamber (as) şöyle buyurmuş: “Şüphesiz büyük bir kaya parçası cehennemin kenarından içeriye atıldı, tam yetmiş yıldır taş dibe doğru inmekte ve halen şu anda yerine ulaşmış değildir.”
Yine Tirmizi Ebu Said Hudri’den rivayet ediyor. Ebu Said Hudri demiş ki Allah Resulü (as) şöyle buyurdu:
“Veyl, cehennemde bir vadinin adıdır. Kafir olan bir kimse buraya atılır ama, kırk yılda onun dibine ulaşamaz.”
i